an incompatibility, as of two things that cannot be simultaneously fulfilled

listen to the pronunciation of an incompatibility, as of two things that cannot be simultaneously fulfilled
الإنجليزية - التركية

تعريف an incompatibility, as of two things that cannot be simultaneously fulfilled في الإنجليزية التركية القاموس.

conflict
çatışma,v.ters düş: n.çelişki
conflict
{f} tutmamak
conflict
uyuşmazlık

O her zaman biriyle uyuşmazlık içinde gibi görünüyor. - He seems to be always in conflict with someone.

conflict
{i} fikir ayrılığı
conflict
harp
conflict
çatışkı
conflict
aykırılık
conflict
çakışma
conflict
çatışma

O babası ile çatışma içinde. - She is in conflict with her father.

Bu Birleşmiş Milletler kararı İsrail'in silahlı güçlerinin son çatışmalarda işgal edilen bölgelerden çekilmesini istemektedir. - This United Nations resolution calls for the withdrawal of Israel armed forces from territories occupied in the recent conflict.

conflict
çatışmak
conflict
(Tıp) Psikiyatride iki adet uyumsu ve birbirine zıt arzunun veya duygunun bilinç altında mevcut olması
conflict
{i} ruhb. çatışma
conflict
{i} kavga
conflict
{i} anlaşmazlık

Bir anlaşmazlık görmüyorum. - I don't see a conflict.

Dan ve Linda arasında bir anlaşmazlık vardı. - There had never been a conflict between Dan and Linda.

conflict
conflict of laws kanunş ihtilaf
conflict
{i} uyuşmazlık, anlaşmazlık, ihtilaf
conflict
(fiil) çekişmek, anlaşmazlığa düşmek, savaşmak, bağdaşmamak, tutmamak
conflict
çelişmek
الإنجليزية - الإنجليزية
conflict

I wanted to attend the meeting but there's a conflict in my schedule that day.

an incompatibility, as of two things that cannot be simultaneously fulfilled

    الواصلة

    an incompatibility, as of two things that can·not be si·mul·ta·ne·ous·ly ful·filled

    النطق

المفضلات