Onu memnun etmek zor.
- She's hard to please.
Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.
- Some doctors say something to please their patients.
Lütfen beni otel güvenliğine götürün.
- Please get me hotel security.
Lütfen burayı imzalayın.
- Please sign your name here.