الإنجليزية - التركية
تعريف an expert who observes and comments on something في الإنجليزية التركية القاموس.
- commentator
- {i} yorumcu
Birçok yorumcu, Obama'yı merkezci olarak kabul eder.
-Many commentators regard Obama as a centrist.
John Motson en ünlü İngiliz yorumculardan biridir.
-John Motson is one of the most famous British commentators.
- observer
- gözlemci
- commentator
- spiker/anlatıcı
- commentator
- {i} maç spikeri
- commentator
- {i} eleştirmen
- observer
- rasıt
- observer
- rasatçı
- observer
- gözlem
- observer
- rasat
- commentator
- (maç/vb.) anlatıcı
- commentator
- şarih
- observer
- (Askeri) MÜŞAHİT, GÖZLEMCİ: Bir durumu veya bir hasta ya da yaralının durumunu tetkik ve tespit eden kimse
- observer
- {i} gözetmen
- observer
- uçaklarla düşmanın yerini veya durumunu tespit etmekle görevli kimse
- observer
- dikkat eden kimse
- observer
- {i} gözcü
- observer
- (Mukavele) gözleyen kimse
- observer
- (isim) gözlemci, gözcü, izleyici, itaat eden kimse, gözetmen
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف an expert who observes and comments on something في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- commentator
- observer
an expert who observes and comments on something
الواصلة
an ex·pert who observes and comments on some·thingالتركية النطق
ın ekspırt hu ıbzırvz ınd käments ôn sʌmthîngالنطق
/ən ˈekspərt ˈho͞o əbˈzərvz ənd ˈkäments ˈôn ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ən ˈɛkspɜrt ˈhuː əbˈzɜrvz ənd ˈkɑːmɛnts ˈɔːn ˈsʌmθɪŋ/
Resimler
المفضلات