an executive officer of a firm or corporation

listen to the pronunciation of an executive officer of a firm or corporation
الإنجليزية - التركية

تعريف an executive officer of a firm or corporation في الإنجليزية التركية القاموس.

president
reisicumhur
president
başkan

1860'ta Lincoln, ABD başkanlığına seçildi. - In 1860, Lincoln was elected President of the United States.

O, nihayet IBM'in başkanı oldu. - He finally became the president of IBM.

president
rektör
president
cumhurbaşkanı

Geçen yıl Cumhurbaşkanı ile tokalaştığımı asla unutmayacağım. - I'll never forget shaking the President's hand last year.

Kongreden geçtikten sonra, Cumhurbaşkanı kanunu veto etti. - The President vetoed the law after Congress passed it.

president
sadır
president
şef
president
{i} genel müdür

Genel müdür ofisin dışındaki protestocuları görmezden geldi. - The president ignored the protesters outside his office.

Genel müdür her bir adamı görevine atadı. - The president appointed each man to the post.

president
(Askeri) BAŞKAN: Bir kurul veya mahkemede başkan durumundaki kimse
president
{i} devlet başkanı

İnsanlar, Devlet Başkanı'nın imzasını almak için sıraya girdiler. - The people were in a line to get the signature of the president.

Beyaz Rusya Devlet Başkanı Alexander Lukashenko Alexei Dudarev'i doğum günü hususunda tebrik etti. - Belarusian President Alexander Lukashenko congratulated Alexei Dudarev upon his birthday.

الإنجليزية - الإنجليزية
president
an executive officer of a firm or corporation

    الواصلة

    an ex·e·cu·tive of·fic·er of a firm or cor·po·ra·tion

    التركية النطق

    ın îgzekyıtîv ôfısır ıv ı fırm ır kôrpıreyşın

    النطق

    /ən əgˈzekyətəv ˈôfəsər əv ə ˈfərm ər ˌkôrpərˈāsʜən/ /ən ɪɡˈzɛkjətɪv ˈɔːfəsɜr əv ə ˈfɜrm ɜr ˌkɔːrpɜrˈeɪʃən/
المفضلات