an examination administered at the end of an academic term

listen to the pronunciation of an examination administered at the end of an academic term
الإنجليزية - التركية

تعريف an examination administered at the end of an academic term في الإنجليزية التركية القاموس.

final
final
final
nihai

Biz nihai bir karar aldık. - We've made a final decision.

Ben müteahhitlerle konuşuncaya kadar nihai maliyeti hesaplayamam. - I cannot calculate the final cost until I talk with our contractors.

final
{s} son

O, sonunda IBM'in başkanı oldu. - He finally became the president of IBM.

Romanın son sayfasını henüz okumadım. - I haven't read the final page of the novel yet.

final
{s} kesin

O bütçe henüz kesinleşmiş değil. - That budget isn't yet final.

Plan henüz kesinleşmiş değil. - The plan is not yet finalized.

final
spor final
final
dönem sonu sınavı
final
gazet

Sonunda oturmak ve gazete okumak için zaman buldum. - I finally found time to sit down and read the newspaper.

Gazetelere göre adam sonunda itiraf etti. - According to the papers, the man has finally confessed.

final
son maç
final
yıl sonu
final
sonda gelen
final
sonunda

Sonunda,gerçeği öğrendik. - Finally we have learned the truth.

Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı. - The lioness finally gave chase to the gazelle.

final
{s} spor final: final match final maçı
final
{s} kusursuz
final
{i} final karşılaşması
final
{i} son baskı (gazete)
final
{s} sonuncu
الإنجليزية - الإنجليزية
final
final examination
an examination administered at the end of an academic term

    الواصلة

    an ex·a·mi·na·tion administered at the end of an a·ca·de·mic term

    التركية النطق

    ın îgzämıneyşın ıdmînıstırd ät dhi end ıv ın äkıdemîk tırm

    النطق

    /ən əgˌzaməˈnāsʜən ədˈmənəstərd ˈat ᴛʜē ˈend əv ən ˌakəˈdemək ˈtərm/ /ən ɪɡˌzæməˈneɪʃən ədˈmɪnəstɜrd ˈæt ðiː ˈɛnd əv ən ˌækəˈdɛmɪk ˈtɜrm/
المفضلات