Aç kuşlar kuş besleyiciden yiyorlardı.
- The hungry birds were eating from the bird feeder.
Müzik bizim hayal gücümüzü besler.
- Music feeds our imagination.
Sana çok yemek vermediler, değil mi?
- They didn't feed you much, did they?
Köpeğe yemek vermedim.
- I didn't feed the dog.
Tom herkesi beslemeye yetecek kadar yiyecek getirdi.
- Tom brought enough food to feed everyone.
Tom köpeğini sabah beslemez, sadece akşam.
- Tom doesn't feed his dog in the morning, only in the evening.
Anneler çocuklarını doyurmak için kendileri açlıktan öldü.
- Mothers starved themselves to feed their children.