الإنجليزية - التركية
تعريف an established law في الإنجليزية التركية القاموس.
- constitute
- {f} oluşturmak
- constitute
- kurmak
- constitute
- {f} teşkil etmek
- constitute
- {f} atamak
- constitute
- (Askeri) KADRO HALİNDE TEŞKİL ETMEK: Silahlı Kuvvetlere ait yeni bir birliğin teşkili için kanuni yetki vermek. Yeni birliğe ad ve numara tahsis edilir ve kadroda yer verilir. Fakat faal duruma geçinceye kadar belli bir varlığı görülmez. Ayrıca bakınız: "activate", "comission"
- constitute
- meydana getirmek kurmak
- constitute
- oluştur
Müzik benim bir parçamı oluşturuyor.
-Music constitutes a part of me.
Meriç Nehri, Türkiye ile Yunanistan arasında bir sınır oluşturur.
-The river Maritsa constitutes a border between Turkey and Greece.
- constitute
- (Mukavele) teşkil etmek; meydana getirmek, kurmak
- constitute
- ata/kur/oluştur
- constitute
- tesis etmek
- constitute
- {f} atamak, tayin etmek
- constitute
- {f} seçmek
- constitute
- {f} meydana getirmek, kurmak, tesis etmek
- constitute
- {f} yürürlüğe koymak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف an established law في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- constitute
an established law
التركية النطق
ın istäblîşt lôالنطق
/ən ēˈstabləsʜt ˈlô/ /ən iːˈstæblɪʃt ˈlɔː/
Resimler
السابق
المفضلات