الإنجليزية - التركية
تعريف an escape; a secret or unexpected desertion; as, to give one the slip في الإنجليزية التركية القاموس.
- slip
- kaymak
- slip
- kötüye gitmek (durum)
- slip
- ufak yanlış
- slip
- sürçme
Bu bir dil sürçmesiydi.
-It was a slip of the tongue.
Bu bir tür dil sürçmesi olmalı.
-This must have been some kind of Freudian slip.
- slip
- (gizlice) sıvışmak
- slip
- kayış
- slip
- {f} kay
O kaydı ve neredeyse düşecekti.
-He slipped and nearly fell.
Bu tür ayakkabı ıslak zeminde kayma eğilimindedir.
-This kind of shoe is apt to slip on wet ground.
- slip
- düşmek (değer)
- slip
- (Tekstil) kombinezon
- slip
- kötüye gitmek
- slip
- yas
- slip
- {f} kaybetmek
- slip
- süzülmek
- slip
- {i} kayma, kayış
- slip
- sıvışmak
- slip
- {f} serbest bırakmak
- slip
- gemi kızağı
- slip
- {f} sıyırmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف an escape; a secret or unexpected desertion; as, to give one the slip في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- slip
an escape; a secret or unexpected desertion; as, to give one the slip
الواصلة
an escape; a se·cret or un·ex·pec·ted desertion; as, to give one the slipالنطق
Resimler
المفضلات