General boğayı boynuzlarından tuttu ordusunu felaketten kurtardı.
- The general took the bull by the horns and saved his army from disaster.
Bufaloların büyük boynuzları var.
- Buffaloes have big horns.
Bir korna sesi duydum.
- I heard a horn honking.
Tom yeni Fransız kornasında eski bir İrlanda şarkısını çaldı.
- Tom played an old Irish song on his new French horn.
Tom Mary'nin biraz tombul olduğunu düşünüyor.
- Tom thinks Mary is a bit chubby.
Tombul parmaklarım var, bu nedenle küçük bir klavye kullanamam.
- I have chubby fingers, so I can't use a small keyboard.
Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı.
- Tom played a Spanish folk tune on his English horn at a Chinese restaurant in France.
Tom'un dolgun bir yüzü var.
- Tom has a chubby face.