an enemy, individual enemy

listen to the pronunciation of an enemy, individual enemy
الإنجليزية - التركية

تعريف an enemy, individual enemy في الإنجليزية التركية القاموس.

here
burda

Tom'u burdan uzaklaştır. - Get Tom away from here.

Onlar bir saattir burdalar. - They have been here for an hour.

here
bunda

Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir. - It's all downhill from here.

Peki bundan sonra ne olacak? - Where do we go from here?

here
(Bilgisayar) burayı

Hazine için orayı burayı kazdılar. - They dug here and there for treasure.

Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler. - Cuckoos visit here in spring.

here
Here goes! işte başlıyorum
here
işte

İşte onun yaşadığı ev. - Here's the house where he lived.

İşte senin için bir mektup. - Here is a letter for you.

here
burada

Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın. - Please don't leave valuable things here.

Yarın ben burada olacağım. - I will be here tomorrow.

here
buraya

Buraya dün akşam altıda geldik. - We arrived here at six yesterday evening.

Dün buraya koyduğum kitaba ne oldu? - What happened to the book I put here yesterday?

here
hey

Hey, lütfen bana burada yardım eder misin? - Hey, could you give me a hand over here, please?

Hey, buradan çıkalım. - Hey, let's get out of here.

here
geldin mi? işte! Look here
here
halihazIrda
here
z. burada; buraya; burası
here
bu dünyada
here
Ha
here
BurayaBaksana
here
here and there şurada burada
here
bu hayatta
here
şimdiki halde
الإنجليزية - الإنجليزية
here