an edge that projects slightly, such as the rim of the lid for a pot or jar

الإنجليزية - التركية

تعريف an edge that projects slightly, such as the rim of the lid for a pot or jar في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

lip

{i} ağız

lip

(Tıp) Dudağa benzer herhangi bir yapı veya oluşum (Vulvayı çevreleyen büyük veya küçük dudaklardan her biri)

lip

nefesli sazların ağızlığı

lip

nefesli sazın ağıza yerleştirilme şekli

lip

öpmek

Gözlerini kapadı, dudaklarını sıktı ve öpmek için öne eğildi. - She closed her eyes, pursed her lips and leaned forward for a kiss.

lip

dudaklarla dokunmak

lip

edepsizlik

lip

uç

lip

anat

lip

(Tıp) (o) Yağ

lip

ağıza almak

lip

(Tıp) Dudak ağzı üstten ve alttan çevreleyen iki adet etli oluşumdan her biri

lip

lep

lip

dudak

Tom Mary'yi dudaklarından öptü. - Tom kissed Mary on the lips.

Eğer söyleyeceğin bir şey yoksa, dudaklarını kapalı tut. - If you have nothing to say, keep your lips sealed.

lip

erin

lip

{i} küstahlık

lip

{i} kenar

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف an edge that projects slightly, such as the rim of the lid for a pot or jar في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

lip

الواصلة

an edge that projects slightly, such as the RIM of the lid for a pot or jar