Dünya bir kitaptır, gezmeyenler sadece bir sayfasını okurlar.
- Die Welt ist ein Buch, und die, die nicht reisen, lesen nur eine Seite.
Eğer yanımda olsan başka bir şeye ihtiyacım olmaz.
- If you are by my side, I don't need anything else.
Senin benim yanımda olmanı istiyorum.
- I want you to be by my side.
Sıcak bir şöminenin yanında oturmak hoştur.
- It's nice sitting alongside a hot fireplace.
İki ev yan yana duruyor.
- The two houses stand alongside of each other.
Tom'la yan yana çalıştım.
- I worked alongside Tom.
The world is a book, and those who do not travel read only a page.
- Die Welt ist ein Buch, und die, die nicht reisen, lesen nur eine Seite.
It took me more than two hours to translate a few pages of English.
- Ich habe über zwei Stunden gebraucht, um einige Seiten Englisch zu übersetzen.