an assistant in a shop or store

listen to the pronunciation of an assistant in a shop or store
الإنجليزية - التركية

تعريف an assistant in a shop or store في الإنجليزية التركية القاموس.

clerk
kâtip

Bob cumartesi günü bakkalda bir kâtip olarak çalıştı. - Bob worked as a clerk in the grocery store on Saturday.

Katip bana hatasını itiraf etti. - The clerk admitted his mistake to me.

clerk
{i} yazman
clerk
{i} tezgâhtar

Tom mayoyu daha büyük bir bedenle değiştirmeye çalıştı fakat tezgahtar ona izin verilmediğini söyledi. - Tom tried to return the swimsuit for a larger size, but the clerk told him that wasn't allowed.

Süpermarkette bir tezgahtardır. - She is a clerk in the supermarket.

clerk
{i} yazıcı
clerk
{i} sekreter

Şimdilik, büyük bir mağazada sekreterlik yapıyor. - For the time being, she is clerking in a department store.

clerk
clerk of the court zabıt katibi
clerk
rahip/satıcı/yazman
clerk
{f} kâtiplik yapmak
clerk
{i} resepsiyonist
clerk
clerkship katiplik
clerk
{f} yazmanlık yapmak
clerk
x satıcılık/katiplik yap
clerk
{i} şef [brit.]
clerk
{f} tezgâhtarlık yapmak
clerk
(İnşaat) memur

Onun babası bir banka memuru. - Her father is a bank clerk.

Memur kaba davranışları gerekçesiyle görevden alındı ​​. - The clerk was dismissed on the grounds of her rude manners.

clerk
büro elamanı
clerk
satıcı
clerk
işyar
الإنجليزية - الإنجليزية
clerk
an assistant in a shop or store

    الواصلة

    an as·sis·tant in a shop or store

    التركية النطق

    ın ısîstınt în ı şäp ır stôr

    النطق

    /ən əˈsəstənt ən ə ˈsʜäp ər ˈstôr/ /ən əˈsɪstənt ɪn ə ˈʃɑːp ɜr ˈstɔːr/
المفضلات