Barış anlaşması görüşme girişimleri başarısız oldu.
- Attempts to negotiate a peace treaty failed.
Bir romanın varlığının tek nedeni hayatı temsil etmek için girişimde bulunmasıdır.
- The only reason for the existence of a novel is that it does attempt to represent life.
Tom sorun hakkında bir şey yapmaya teşebbüs eden tek kişiydi.
- Tom was the only one who even attempted to do something about the problem.
Ona teşebbüs edemeyecek kadar çok korkaktır.
- He is too much of a coward to attempt it.
Dan soyguna girişmek istedi.
- Dan wanted to attempt the robbery.
Nehri yüzerek geçmeye çalıştı.
- He attempted to swim across the river.
Tom Mary'yi onunla birlikte kiliseye gitmek için ikna etmeye çalıştı.
- Tom attempted to persuade Mary to go to church with him.
Bu deneme başarısızlıkla sonuçlandı.
- This attempt resulted in failure.
İlk denememde başarılı oldum.
- I succeeded in my first attempt.