an article; a separate particular in an account; as, the items in a bill

listen to the pronunciation of an article; a separate particular in an account; as, the items in a bill
الإنجليزية - التركية

تعريف an article; a separate particular in an account; as, the items in a bill في الإنجليزية التركية القاموس.

item
{i} kalem

Lütfen listedeki tüm kalemleri kontrol et. - Please check all the items on this list.

item
{i} madde

Tom listeden birkaç maddeyi savsakladı. - Tom omitted a couple of items from the list.

Görüşmek için bir maddemiz daha var. - We have one more item to discuss.

item
madde/adet
item
{i} çeşit
item
{i} gazet. haber
item
işlem maddesi
item
(İnşaat) madde J
item
adet
item
madde fıkra
item
öge

Acele ederseniz, satın almanız için hâlâ bazı seçim ögeleri kalmış olabilir. - If you hurry, there still might be some choice items left for you to buy.

Canım bu anketi doldurmak istemiyor. Çok öge var. - I don't feel like filling out this questionnaire. There are too many items.

item
{i} hesapta tek rakam
item
aynntıları ile yazmak veya kaydetmek
item
itemize ayrıntıları ile yazmak
item
ayrıca
item
(isim) madde, kalem, parça, çeşit, haber
item
madde, kalem, öğe öğe
item
{i} madde, fıkra
item
(Askeri) MADDE, KALEM: Tedarik edilen, stok edilen veya dağıtılan herhangi bir cins ikmal maddesi
item
bir de
item
keza
الإنجليزية - الإنجليزية
item
an article; a separate particular in an account; as, the items in a bill

    الواصلة

    an article; a sep·a·rate par·ti·cu·lar in an account; as, the items in a bill

    النطق

المفضلات