an area or volume of sufficient size to accommodate a person or thing

listen to the pronunciation of an area or volume of sufficient size to accommodate a person or thing
الإنجليزية - التركية

تعريف an area or volume of sufficient size to accommodate a person or thing في الإنجليزية التركية القاموس.

space
{i} aralık
space
{i} uzay

Geometri uzay bilimi ise, zaman bilimi nedir? - If geometry is the science of space, what is the science of time?

İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı. - Human beings succeeded in flying into space.

space
{i} ara

Satırlar arasında bir boşluk bırak. - Leave a space between the lines.

Uzay ve zaman arasında. - Between space and time.

space
aralamak
space
mahal
space
süre

Hava atomları ve molekülleri sürekli egzosferden uzaya kaçmaktadır. - Air atoms and molecules are constantly escaping to space from the exosphere.

Uzay yürüyüşleri genellikle işe bağlı olarak, beş ve sekiz saat arasında sürer. - Spacewalks usually last between five and eight hours, depending on the job.

space
aralıklara bölmek
space
espas
space
müddet
space
atlama

Yer yokluğu yüzünden bu sorunu atlamak zorunda kaldım. - I had to leave out this problem for lack of space.

space
(İnşaat) yer,uzay,aralık
space
(Tıp) Ara, aralık, mesafe, boşluk, spatium
space
{f} aralık bırakmak
space
aralık koymak
space
{f} boşluk bırakmak
space
ara ver/aralıklı diz
space
{f} aralıklı dizmek
space
{i} mesafe: in the space of ten miles on millik
space
(fiil) ara vermek, boşluk bırakmak, aralık bırakmak, espas koymak, aralıklı dizmek
space
boşluk,v.boşluk bırak: n.boşluk
الإنجليزية - الإنجليزية
space
an area or volume of sufficient size to accommodate a person or thing

    الواصلة

    an ar·e·a or vol·ume of suf·fi·cient size to ac·com·mo·date a per·son or thing

    التركية النطق

    ın eriı ır välyum ıv sıfîşınt sayz tı ıkämıdeyt ı pırsın ır thîng

    النطق

    /ən ˈerēə ər ˈvälyo͞om əv səˈfəsʜənt ˈsīz tə əˈkäməˌdāt ə ˈpərsən ər ˈᴛʜəɴɢ/ /ən ˈɛriːə ɜr ˈvɑːljuːm əv səˈfɪʃənt ˈsaɪz tə əˈkɑːməˌdeɪt ə ˈpɜrsən ɜr ˈθɪŋ/
المفضلات