an amusing story

listen to the pronunciation of an amusing story
الإنجليزية - التركية

تعريف an amusing story في الإنجليزية التركية القاموس.

joke
{i} komiklik
joke
şaka

Bu şakadan başka bir şey değildi. - It was nothing but a joke.

İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne? - An Englishman, a Belgian and a Dutchman enter a pub and sit down at the counter. Says the barkeeper, Wait a minute, is this a joke or what?

joke
{f} fıkra anlatmak

Tom fıkra anlatmaktan hoşlanır. - Tom enjoys telling jokes.

Fıkra anlatmak hoşuma gidiyor. - I like to tell jokes.

joke
mizah
joke
eğlenmek
joke
şaka etmek
joke
nükte
joke
fıkra

Tom fıkraları anlatmada iyi değildir. - Tom isn't good at telling jokes.

Fıkrayı duyduğunda, kahkahaya boğuldu. - Hearing the joke, he burst into laughter.

joke
(with/about ile) şaka yapmak
joke
takılmak
joke
hezl
joke
{f} şaka yapmak

Şaka yapmakta iyi değilim. - I'm not good at making jokes.

joke
(fiil) şaka yapmak, espri yapmak, muziplik yapmak, fıkra anlatmak
joke
{i} muziplik
joke
{f} muziplik yapmak
joke
{i} şaka, latife, nükte
joke
(isim) fıkra, şaka, muziplik, komiklik, alay konusu
الإنجليزية - الإنجليزية
joke
an amusing story

    الواصلة

    an a·mus·ing sto·ry

    التركية النطق

    ın ımyuzîng stôri

    النطق

    /ən əˈmyo͞ozəɴɢ ˈstôrē/ /ən əˈmjuːzɪŋ ˈstɔːriː/
المفضلات