Öyleyse sadece bu kartı doldurmak zorundasın.
- Then you just have to fill out this card.
Tom bu formları doldurmak zorunda.
- Tom has to fill out these forms.
Köşedeki servis istasyonunda arabama yakıt doldurttum.
- I had my car filled up at the service station at the corner.
Bu formu doldurunuz, lütfen.
- Fill out this form, please.
The mixer returned to the plant for another fill.