Yaralılar ambulanslarla en yakın hastaneye götürüldü.
- The ambulances carried the injured to the nearest hospital.
Derhal bir ambulans geldi.
- An ambulance arrived immediately.
Cankurtaranlar kırmızı ışıklarda durmak zorunda değiller ama genellikle yavaşlarlar.
- Ambulances don't have to stop at red lights, but they usually slow down.
Bir cankurtarana ihtiyacın var.
- You need an ambulance.
Ambülansla hemen yakındaki hastaneye kaldırıldı.
- He was rushed by ambulance to the nearby hospital.
Taksiye binmek yerine otobüsle gitmek daha ekonomik.
- It's more economical to go by bus instead of taking a taxi.
Oraya otobüsle gitmek ne kadar sürer?
- How long would it take to get there by bus?
Evim otobüs durağına yakın.
- My house is close to a bus stop.
Bu otobüs Minsk'e gidiyor.
- This bus is going to Minsk.
Adam bütün yolu yürümek istemedi;bu yüzden otobüse bindi.
- The man didn't feel like walking all the way; so he took the bus.
Bana otobüs durağına giden yolu gösterir misiniz?
- Could you show me the way to the bus stop?
So they had to take me from there in an ambulance. . . . I remember my dad and uncle used to call them meat wagons.
... pretending he's an ambulance. ...