Benim işim bulaşık yıkamaktır.
- My job is to wash dishes.
Arabayı yıkamak beklediğimizden daha uzun zaman aldı.
- Washing the car took longer than we expected.
Gömlek çok kirli. Sen okula gitmeden önce, o yıkanmak zorunda.
- The shirt is very dirty. Before you go to school, it has to be washed.
Dün yıkanmak için nehire gittim.
- Yesterday I went to wash in the river.
Jane'in yıkanacak çok giysisi var.
- Jane has a lot of clothes to wash.