an allowance to a person, esp

listen to the pronunciation of an allowance to a person, esp
الإنجليزية - التركية

تعريف an allowance to a person, esp في الإنجليزية التركية القاموس.

appointment
atama

Tom'un ataması derhal yürürlüğe girer. - Tom's appointment is effective immediately.

Tom'un ataması derhal yürürlüğe girer. - Tom's appointment takes effect immediately.

appointment
tayin

Jane'nin ebeveynleri onun okulda bir öğretmen olarak tayin edilmesinden memnundu. - Jane's parents were pleased about her appointment as a teacher at the school.

appointment
{i} randevu

Biz, randevusuz başkalarını ziyaret etmekten kaçınmalıyız. - We must avoid calling on others without an appointment.

En son diş randevun ne zamandı? - When was your most recent dental appointment?

appointment
{i}

Acil bir işten dolayı randevumu iptal ettim. - I canceled my appointment because of urgent business.

İşte, randevu kartınız. - Here is your appointment card.

appointment
ödenek
appointment
görevlendirmek
appointment
{i} buluşma

Tom, Mary'le daha sonra buluşmak için sözleşti. - Tom made an appointment to meet Mary later.

Onunla olan bir buluşmayı iptal ettim. - I canceled an appointment with her.

appointment
teçhizat
appointment
emir
appointment
(Avrupa Birliği) tayin ; görevlendirme
appointment
iş/atanma/randevu
appointment
hizmet
appointment
{i} görev
الإنجليزية - الإنجليزية
appointment
an allowance to a person, esp
المفضلات