Kasvetli bir manzara, her yöne millerce yayıldı.
- A dreary landscape spread out for miles in all directions.
Faizi yeniden ayarlama yönünü belirlemek zordur.
- It is difficult to peg the direction of interest deregulation.
İlaç alırken şişe üzerindeki yönergeleri dikkatle izleyin.
- When taking drugs, follow the directions on the bottle carefully.
Yangın istikametinde koşturduk.
- We hurried in the direction of the fire.
Orman yangını tüm yönlerde yayılmaya başladı.
- The forest fire began to spread in all directions.
Senin için talimatları yazdım.
- Let me write down the directions for you.
İlaç içerken şişe üzerindeki talimatlara dikkatlice uyun.
- When taking drugs, follow the directions on the bottle carefully.
İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.
- According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years.
Her aunt Leonella was still at Cordova, and she knew not her direction.
... together of different stakeholders to address some ...
... that way. It's crazy, I think, to talk about things like phone numbers or your address. ...