Dan'ın arabasının içinde kan izleri vardı.
- There were traces of blood inside Dan's car.
NASA'nın Mars gezicisi bir nehir yatağının izlerini keşfetti.
- NASA's Mars rover discovered traces of a river bed.
Fadıl, Leyla'dan hiçbir iz bulmadı.
- Fadil found no trace of Layla.
Ondan tek bir iz bulmadık.
- We didn't find a single trace of it.
Onda kötülüğün zerresi bile yoktu.
- There was no trace of evil in her.
Your cell phone company can put a trace on your line.