an act of tensing the muscles of the abdomen in order to expel its contents

listen to the pronunciation of an act of tensing the muscles of the abdomen in order to expel its contents
الإنجليزية - التركية

تعريف an act of tensing the muscles of the abdomen in order to expel its contents في الإنجليزية التركية القاموس.

push
{f} çaba harcamak
push
{f} merdiven dayamak
push
dürtüşmek
push
sürme
push
basmak

Bütün yapman gereken, bu tuşa basmak. - All you have to do is push this button.

Bir resim çekmek için yapmanız gereken bütün şey bu düğmeye basmaktır. - All you have to do to take a picture is push this button.

push
{f} zorlamak

Kendini çok zorlamak istemiyorsun. - You don't want to push yourself too hard.

Şansımı zorlamak istemedim. - I didn't want to push my luck.

push
işten kovulma
push
dürtme
push
güç
push
{f} baskı yapmak
push
kakma
push
uyuşturucu satmak
push
ıkınmak

I need you to push now. (Doğum esnasında doktorların söylediği bir lafdır.).

push
{i} kitle
push
tazyik etmek
push
{i} gayret
push
üzerine hücum etmek
push
{f} kakmak
push
{i} atak
push
{f} itmek, dürtmek
الإنجليزية - الإنجليزية
push
an act of tensing the muscles of the abdomen in order to expel its contents

    الواصلة

    an act of tens·ing the muscles of the ab·do·men in or·der to ex·pel its contents

    النطق

المفضلات