Bu kitap, o kitaptan daha az eğlenceli değil.
- This book is not less amusing than that one.
Onunla olmak eğlenceli.
- She is amusing to be with.
Dedektif hikayeleri eğlendirici.
- Detective stories are amusing.
Çocuklar böyle eğlendirici şeyler söylüyor.
- The children say such amusing things.
Dedektif hikayeleri eğlendirici.
- Detective stories are amusing.
Çocuklar böyle eğlendirici şeyler söylüyor.
- The children say such amusing things.
Tom hikayenin komik olduğunu düşündü.
- Tom thought that the story was amusing.
Onu komik bulmuyorum.
- I don't find that amusing.
Sami kendini eğlendirmek için bir yol buldu.
- Sami found a way to keep himself amused.
İşi insanları eğlendirmek olan ve şovlara katılan kişi bir eğlendiren kimsedir.
- The man whose work it is to amuse people who attend a show is an entertainer.
Onun hikayesi herkesi eğlendirdi.
- His story amused everyone.
Oyunlar oynayarak kendimizi eğlendirdik.
- We amused ourselves by playing games.
Sami kendini eğlendirmek için bir yol buldu.
- Sami found a way to keep himself amused.
Ben çocukları eğlendirmem.
- I don't amuse children.
Bu, çocuklar için eğlenceli bir program.
- This is an entertaining program for children.
Bu oyun çok eğlenceli.
- This game is very entertaining.
O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur.
- He is in charge of entertaining the foreign guests.
O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur.
- He is in charge of entertaining the foreign guests.
O kendini eğlendiriyor.
- She's entertaining herself.
Onun hikayesinden oldukça zevk aldık.
- We were greatly amused by her story.
A group of children amusing themselves with pushing stones from the top , and watching as they plunged into the lake. -Gilpin.
He amused his followers with idle promises. -Johnson.