Eğlence parkında kendi kendine ağlayan bir erkek çocuk buldu, ve onunla kibarca konuştu. Hey, evlat, Sorun nedir? Kayboldun mu? Seni kayıp çocuklar bölümüne götürmemi ister misin?
- In the amusement park Mary found a boy on his own weeping, and spoke to him gently. Hey, sonny, what is it? Are you lost? Would you like me to take you to the Lost Children Department?
Tom Mary'nin onu eğlence parkına götürmesini rica ettim.
- Tom asked Mary to give him a ride to the amusement park.
Şehir geçen yıl inşa edilen lunapark sayesinde ünlü oldu.
- The city became popular thanks to the amusement park constructed last year.
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
- Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.