ameliyat

listen to the pronunciation of ameliyat
التركية - الإنجليزية
surgery

I kept him company while his wife was in surgery. - Eşi ameliyatta iken, ben ona eşlik ettim.

I underwent major surgery last year. - Geçen yıl büyük bir ameliyat geçirdim.

operation

For better or worse, she will have the operation tomorrow. - Ne olursa olsun, yarın ameliyat olacak.

She decided to have the operation. - Ameliyat edilmeye karar verdi.

table

Tom said Mary almost died on the operating table. - Tom neredeyse Mary'nin ameliyat masasında öldüğünü söyledi..

Tom died on the operating table. - Tom ameliyat masasında öldü.

(Tıp) operative surgery
(Tıp) sitting
application, performance, practice
surgical

Tom put on a pair of surgical gloves. - Tom bir çift ameliyat eldiveni giydi.

pertaining to or involved in surgery; operating
(surgical) operation
etc
relating to or used in surgery e.g. tools
slang third degree
surgical operation
{s} operating

Tom died on the operating table. - Tom ameliyat masasında öldü.

Tom said Mary almost died on the operating table. - Tom neredeyse Mary'nin ameliyat masasında öldüğünü söyledi..

operated on
have surgery
undergo surgery
ameliyat etmek
operate

We have to operate urgently. - Acilen ameliyat etmek zorundayız.

We have to operate urgently. - Derhal ameliyat etmek zorundayız.

ameliyat dikişi
(Geometri) Suture, surgical suture
ameliyat izi
(Geometri) Scar, surgery scar
ameliyat eldiveni
(Çevre) surgical gloves
ameliyat esnasında
(Tıp) intraoperatively
ameliyat etmek
perform surgery on
ameliyat geçirmek
have an operation
ameliyat masası
(Tıp) operation table
ameliyat odası
operating theatre
ameliyat olmak
operated
ameliyat olmak
to be operated
ameliyat sonrası
postoperatively
ameliyat sonrası
(Tıp) post-surgical
ameliyat sonrası
(Tıp) postop
ameliyat yapmak
operate
ameliyat öncesi
preoperatively
ameliyat öncesi
(Tıp) preoperative
ameliyat.
operations
ameliyat aletleri
instruments
ameliyat aletleri seti
trousse
ameliyat aletleri takımı
tweeze
ameliyat bıçağı
fleam
ameliyat edilebilemeyen
nonoperable
ameliyat edilebilir
operable
ameliyat edilemez
inoperable
ameliyat edilerek
operably
ameliyat esnasında olan
(Tıp) intraoperative
ameliyat etmek
to operate (on)
ameliyat geçirmek
undergo an operation
ameliyat hemşiresi
surgical nurse
ameliyat hemşiresi
theater nurse
ameliyat ile ilgili
operative
ameliyat korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) tomophobia
ameliyat korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) ergasiophobia
ameliyat masası
operating table
ameliyat odası
operating room
ameliyat odası
operating theatre, operating room
ameliyat odası
operating theater
ameliyat olmak
to be operated, to have an operation
ameliyat olmak
have an operation

Tom has to have an operation on his back. - Tom sırtından bir ameliyat olmak zorunda.

He has to have an operation next week. - O, gelecek hafta bir ameliyat olmak zorundadır.

ameliyat olmak
be operated on
ameliyat olmak
to be operated on, have an operation
ameliyat olmak
be operated
ameliyat olmam gerekiyor mu
Do I need an operation
ameliyat pansumancısı
dresser
ameliyat sahası
(Tıp) operative field
ameliyat sonrası
postoperative
ameliyat sonrası ağrı
(Tıp) post-surgical pain
ameliyat sonrası bakım
(Tıp) post operative care
ameliyat yapma korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) ergasiophobia
ameliyat önlüğü
(Tıp) surgical drop-off apron
ameliyat önlüğü
(Tıp) surgical gown
canlı hayvanı deneysel amaçla ameliyat etme
vivisection
estetik ameliyat
(Tıp) reconstructive surgery
estetik ameliyat
face-lift
estetik ameliyat
face-lifting
ortopedik ameliyat
(Tıp) orthopaedic surgery
Ameliyat etmek
(Tıp, İlaç) operate on
ameliyat olmak
go under
ameliyat olmak
go under the knife
estetik ameliyat
Job
estetik ameliyat
plastic surgery
estetik ameliyat
face-lift, face-lifting
estetik ameliyat
cosmetic surgery
plastik ameliyat
plastic surgery
التركية - التركية
Operasyon
Hasta üzerinde kesme ve dikme yoluyla yapılan tedavi, operasyon. İşler, faaliyetler: "Enkazın kalkması üç dört günlük ameliyata muhtaç."- H. R. Gürpınar
Operatörün, hasta üzerinde kesme ve dikme yoluyla yaptığı müdahale, operasyon
Operatörün hastanın bir yerini kesme ve dikme yoluyla yaptığı sağaltım
İşler, faaliyetler
(Osmanlı Dönemi) TAHZİ'
cerrahi müdahale
ameliyat masası
Üzerinde ameliyat yapılan özel donanımlı masa
kansız ameliyat
Kanama olmayacak derecede kan dolaşımı dondurularak gerçekleştirilen ameliyat
ameliyat
المفضلات