although, though, but, yet

listen to the pronunciation of although, though, but, yet
الإنجليزية - التركية

تعريف although, though, but, yet في الإنجليزية التركية القاموس.

however
ancak

Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir. - In order to study computational linguistics it's necessary to know various languages, however, one also has to be familiar with the use of computers.

Ona bir köpek aldı. Ancak, o köpeklere alerjisi vardı, bu yüzden birine vermek zorunda kaldı. - She bought him a dog. However, he was allergic to dogs, so they had to give it away.

however
bununla beraber
however
her halükârda

Her halükârda istisnalar vardır. - There are exceptions, however.

however
ama

Tom Mary'ye bir hoşça kal öpücüğü vermek istedi ama Mary geri çekildi. - Tom wanted to give Mary a goodbye kiss. However, she backed away.

Orada olacağım. Ama geç kalabilirim. - I'll be there. However, I might be late.

however
halbuki

Konser kısaydı. Hâlbuki, çok iyiydi. - The concert was short. However, it was very good.

however
nasıl oldu da
however
gelgelelim
however
(bağlaç) ama, ancak, halbuki, her ne şekilde, oysa
however
oysaki
however
gerçektende
however
hoş

Tom Mary'den hoşlanmıyor. Ama onun ondan hoşlanıp hoşlanmadığı özellikle onun umurunda değil. - Tom doesn't like Mary. However, she doesn't particularly care whether he likes her or not.

Tom Mary'ye bir hoşça kal öpücüğü vermek istedi ama Mary geri çekildi. - Tom wanted to give Mary a goodbye kiss. However, she backed away.

however
şu var ki
however
her nasıl

Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı. - What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.

however
nasıl

Nasıl gidersek gidelim, yediye kadar oraya varmalıyız. - However we go, we must get there by seven.

Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı. - What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.

however
yine de

Yine de, senden benim yapmış olduğum hatalara düşmemeni rica ediyorum. - However, I ask you not to make the same mistakes that I did.

Yine de, fikrine katılamıyorum. - I can't, however, agree with your opinion.

however
her ne şekilde
however
ama, bununla birlikte, ancak, yalnız
however
(zarf) her nasılsa, her halükârda, nasıl olursa olsun, nasıl oldu da
however
oysa
however
conj. ama
الإنجليزية - الإنجليزية
however
although, though, but, yet
المفضلات