Bu sıcak havaya daha fazla katlanamıyorum.
- I just can't stand this hot weather anymore.
Tom daha fazla düz durmaya dayanamıyor.
- Tom can't stand up straight anymore.
Artık onu sevmiyorum.
- I do not love him anymore.
Artık onu sevmiyorum.
- I don't love her anymore.
Seninle bundan sonra konuşmayacağım.
- I won't talk to you anymore.
Tom bundan sonra artık yalnız olmadığının farkında oldu.
- Tom became aware that he was no longer alone anymore.