O benden daha ileriye yüzebilir.
- She can swim further than I can.
Ben daha ileri yürüyemem.
- I can't walk any further.
İngilizceye ek olarak Fransızca eğitimi de alıyorum.
- I study French in addition to English.
Diğer endişelerime ek olarak, bu olmak zorunda.
- In addition to my other worries, this has to happen.
O, daha ileriye yürüyemedi.
- He could not walk any further.
Ben daha ileriye gidemem.
- I can't go any further.
Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.
- In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.
Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor.
- In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.
Daha fazla bir indirim talep ederseniz, ödeme koşullarını değiştirmeyi öneririz.
- If you request a further discount, we suggest changing the terms of payment.
İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen.
- Please make an appointment to come in and discuss this further.
Söyleyecek başka bir şeyin var mı?
- Do you have anything further to say?
Başka bir işlem yapılmayacaktır.
- No further action will be taken.
Başka gecikmelerden kaçınmalıyız.
- We need to avoid any further delays.
Soracak başka sorunuz var mı?
- Do you have any further questions to ask?
O, beni daha fazla sorumluluktan kurtarıyor.
- That absolves me from further responsibility.
Tom'un daha fazla sorusu yoktu.
- Tom had no further questions.
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
- In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.