Devenin belini kıran son saman çöpü.
- The last straw breaks the camel's back.
Son olarak o Amerika'ya gitti.
- Lastly, she went to America.
Tom son dört yılda iki kez alkollü araba sürmekten mahkûm edildi.
- Tom has been convicted of drunken driving twice in the last four years.
Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum.
- I hear he has been ill since last month.
O, geçen yıl o şirket için çalışmaya başladı.
- He began to work for that company last year.
Tom son olarak vardı.
- Tom was the very last to arrive.
Son olarak ailemle birlikte Disneyland'a gittiğimden beri uzun zaman oldu.
- It has been so long since I last went to Disneyland with my family.
Tom'u en son ne zaman gördün?
- When did you last see Tom?
Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler.
- The activists were last seen in a remote, forested corner of Brazil.
Konuşma otuz dakika sürdü.
- The speech lasted thirty minutes.
Yağmur bir hafta sürdü.
- The rain lasted a week.
Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.
- I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met.
Son kez bir ağaca ne zaman tırmandığımı hatırlamıyorum.
- I don't remember the last time I climbed a tree.