Tom Mary ile birlikte şarkı söylemeye başladı.
- Tom started singing along with Mary.
Tokyo ile birlikte, Osaka bir ticaret merkezidir.
- Along with Tokyo, Osaka is a center of commerce.
Kalabalık ile birlikte gidin.
- Go along with the crowd.
O, onunla birlikte gitti.
- He went along with her.
Emily ile beraber gitmek istiyorum.
- I want to go together with Emily.
Baba oğlu ile birlikte, ne kadar rahat!
- The father is together with his son, how cozy it is!
Film izlemek için sinemaya gitmezsiniz. Daha ziyade, iki yüz kişi ile birlikte gülmek ve ağlamak için sinemaya gidersiniz.
- You don't just go to the cinema to watch films. Rather, you go to the cinema in order to laugh and cry together with two hundred people.
Tom Mary ile geri döndü.
- Tom got back together with Mary.
Bazı mobilyalar tutkal ile monte edilir.
- Some furniture is put together with glue.
... Look, the cost of lowering rates for everybody across the board, 20 percent. Along with what ...
... Along with political revolutions in America and, later France, ...