Su sıcak ve davetkardı.
- The water was warm and inviting.
Karısı davetkar konukları severdi.
- His wife liked inviting guests.
Tom'u ve Mary'yi partime davet etmediğim için kendime sitem edebilirdim.
- I could kick myself for not inviting Tom and Mary to my party.
Beni davet ettiğiniz için çok teşekkür ederim.
- Thank you very much for inviting me.