allows for

listen to the pronunciation of allows for
الإنجليزية - التركية
sağlar
allows
izin verir

Bu güvenlik sistemi çalışanların hareketlerini gittikleri yerde izlemelerine izin verir. - This security system allows us to trace employees movements anywhere they go.

Pisagor teoremi bir dik üçgenin hipotenüs uzunluğunu hesaplaman için izin verir. - Pythagoras' theorem allows you to calculate the length of the hypotenuse of a right triangle.

allows
sağlar

Gerçek demokrasi ücretsiz konuşma sağlar. - A true democracy allows free speech.

Eurail geçişi, Avrupa'da sınırsız seyahat imkanı sağlar. - The Eurail pass allows for unlimited travel inside Europe.

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف allows for في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

allows
third-person singular of allow
allows for

    التركية النطق

    ılauz fôr

    النطق

    /əˈlouz ˈfôr/ /əˈlaʊz ˈfɔːr/

    فيديوهات

    ... equation which allows for the liberation of energy is Einstein's famous equation, E=mc². ...
المفضلات