all the time, or very often

listen to the pronunciation of all the time, or very often
الإنجليزية - التركية

تعريف all the time, or very often في الإنجليزية التركية القاموس.

constantly
sıkça
constantly
devamlı/sabit olarak
constantly
ikide bir
constantly
ikide birde
constantly
mükerrer olarak
constantly
sabit düzeyde
constantly
durmaksızın
constantly
sık sık

Ben sık sık bu sorunu aklımda gözden geçiriyorum. - I constantly went over this problem in my mind.

Onlar sık sık kendileriyle çelişiyorlar. - They contradict themselves constantly.

constantly
devamlı
constantly
sürekli

O, sürekli şikâyet ediyor. - He is constantly complaining.

Karısı ona sürekli dırdır ediyor. - His wife nags him constantly.

constantly
hiç durmadan
constantly
sürekli olarak

Amcam sürekli olarak ailesine başına bela olur. - My uncle constantly causes his family trouble.

Ona sürekli olarak terbiyesini takınmasını söylüyorum. - I'm constantly telling her to behave herself.

constantly
daima

Daima kendi kendime lakırdı ederim. - I constantly talk to myself.

الإنجليزية - الإنجليزية
constantly
all the time, or very often
المفضلات