Modern toplum her türlü bilgi ile dolup taşıyor.
- Modern society is overflowing with all sorts of information.
Her tür tabloyu severim.
- I like all sorts of paintings.
Tom her çeşit şeyi oldukça iyi yapabilir.
- Tom can do all sorts of things quite well.
Sergiye her çeşit insan geldi.
- All sorts of people came to the exhibition.
Belki Tom'un önerilerinin tümü aptalca değildi.
- Maybe all of Tom's suggestions weren't stupid.
Bu soruların tümünü cevaplamalısın.
- You have to answer all of these questions.
Onun hakkında türlü türlü söylentiler yayılıyordu.
- All sorts of rumors were floating around about her.
... So there are all sorts of things that have to be done ...
... could pick up all sorts of things. ...