Bu uzun bir serideki ilktir.
- It's the first in a long series!
Bu modern felsefe serisinin ilk cildi.
- This is the first volume of a series on modern philosophy.
Onun hayatı uzun bir başarısızlıklar dizisiydi.
- His life was a long series of failures.
O bir dizi tıbbi keşifler yaptı
- She made a series of medical discoveries.