alimler

listen to the pronunciation of alimler
التركية - الإنجليزية
scholars
pundits
alim
wise
alim
{i} scholar

He is as great a scholar as ever lived. - O şimdiye kadar yaşamış olanlar kadar büyük bir alimdir.

Not only has eating with your fingers continued throughout the centuries, but some scholars believe that it may become popular again. - Parmaklarınızla yemek yemek sadece yüzyıllar boyu devam etmekle kalmadı, aynı zamanda bazı alimler onun tekrar popüler olabileceğine inanıyorlar.

alim
enlightened
alim
scientist
alim
who knows
alim
erudite
alim
savant
alim
omniscient
alim
scholarly person
Alim
(isim) Scholar; wise, learned
alim
all-knowing, omniscient
alim
bookman
alim
knowing, who knows
alim
knowing
alim
learned
alim
pundit
âlim
learned, wise; scholar, scientist, savant
âlim
learned, wise
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف alimler في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

alim
An educated scholar of Islamic law; a member of the ulema class
التركية - التركية
(Hukuk) ULEMA
(Osmanlı Dönemi) KEVAHİN
(Osmanlı Dönemi) ulemâ
ALÎM
(Osmanlı Dönemi) Bilen. İlmi, ebedi ve ezeli olan Cenab-ı Hak. Kur'an-ı Kerim'de bu isim 126 kerre zikredilir
ALİM
(Osmanlı Dönemi) Üzüntülü, kederli, ıztırab çeken
Alim
(Osmanlı Dönemi) herzeyi hakkıyla bilen, sonsuz ilim sahibi; herzeyi hakkıyla bilen Allah
alim
Bilen, bilici
ÂLİM
(Osmanlı Dönemi) Çok şey bilen
ÂLİM
(Osmanlı Dönemi) İlim ile uğraşan. Hoca.Âlim-i mürşid, koyun olmalı; kuş olmamalı. Koyun, kuzusuna süt; kuş, yavrusuna kay verir. M
ÂLİM
(Osmanlı Dönemi) Bilen, bilgili
ÂLİM
(Osmanlı Dönemi) Çok okumuş, bilgiç
Âlim
(Osmanlı Dönemi) TABB
Âlim
(Osmanlı Dönemi) NAHI'
alimler
المفضلات