We tend to perceive what we expect to perceive.
- Anlamayı umduğumuz şeyi algılama eğlimindeyiz.
Your success depends a lot on how your manager and other people in the office perceive you.
- Sizin başarınız daha çok sizin yöneticinizin ve bürodaki diğer insanların sizi nasıl algıladığına bağlıdır.
Our eyes can detect light.
- Gözlerimiz ışığı algılayabilir.
Our sensors did not detect anything unusual.
- Sensörlerimiz olağandışı bir şey algılamadı.
It is not possible to conceive without perceiving.
- algılama olmadan yaratmak imkansızdır.