I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.
- Yaşamımda dizginleri ele almam için bu gereksiz algılardan kurtulmam lazım.
Politics is the art of perception.
- Politika bir algılama sanatıdır.
There is nothing wrong with the Turkish people's power of perception.
- Türk toplumunun algılama yeteneği bozuk değildir.
She has a keen business sense.
- Onun keskin bir iş algısı var.
Sharks can sense blood.
- Köpekbalıkları kanı algılayabilir.
Your success depends a lot on how your manager and other people in the office perceive you.
- Sizin başarınız daha çok sizin yöneticinizin ve bürodaki diğer insanların sizi nasıl algıladığına bağlıdır.
We tend to perceive what we expect to perceive.
- Anlamayı umduğumuz şeyi algılama eğlimindeyiz.
Politics is the art of perception.
- Politika bir algılama sanatıdır.
There is nothing wrong with the Turkish people's power of perception.
- Türk toplumunun algılama yeteneği bozuk değildir.
Gravitational waves are very hard to detect.
- Yerçekimi dalgalarını algılamak çok zordur.
Our eyes can detect light.
- Gözlerimiz ışığı algılayabilir.
It is not possible to conceive without perceiving.
- algılama olmadan yaratmak imkansızdır.