The truth is opaque and consequently imperceptible.
- Gerçek opaktır ve dolayısıyla algılanamazdır.
We all missed the imperceptible shake of his head as he tried to warn us without being seen.
What matters is the way the public perceives you.
- Önemli olan, kamuoyunun sizi nasıl algıladığıdır.
There are wavelengths of light that the human eye cannot perceive.
- İnsan gözünün algılayamadığı ışık dalgaboyları vardır.
The Laser Interferometer Space Antenna (LISA) is a space mission that will be able to detect gravitational waves.
- Lazer enterferometre Uzay Anteni (LISA) yerçekimi dalgalarını algılayabilecek bir uzay görevidir.
Our sensors did not detect anything unusual.
- Sensörlerimiz olağandışı bir şey algılamadı.
It is not possible to conceive without perceiving.
- algılama olmadan yaratmak imkansızdır.