The telephone is one wonderful device.
- Telefon harika bir alettir.
Edison invented a device for duplication.
- Edison teksir için bir alet icat etti.
Do you play a musical instrument?
- Bir müzik aleti çalar mısın?
What's your favorite musical instrument?
- Favori müzik aletin nedir?
There were no appliances back then.
- O zamanlar hiçbir alet yoktu.
Electrical appliances have made housework easier.
- Elektrikli ev aletleri ev işini daha kolay yaptı.
That school is equipped with the latest gymnastics apparatus.
- Okul en son jimnastik aletleriyle donatılmıştır.
It'll be easier for me to do since I have the right tools for the job.
- Mademki iş için doğru aletlere sahibim bu benim yapmam için kolay olacak.
Tom wouldn't let his children use his power tools.
- Tom çocuklarının elektrikli aletlerini kullanmasına izin vermezdi.
They used tools similar to those used there.
- Onlar orada kullanılanlara benzer aletler kullandılar.
Once Tom gets here with some tools, we'll have everything we need to get this job done.
- Tom bazı aletlerle buraya geldiğinde bu işi bitirmek için ihtiyacımız olan her şeye sahip olacağız.
I'll need my own tools to do this job.
- Bu işi yapmak için kendi aletlerime ihtiyacım olacak.
The nurse used a sphygmomanometer to check my blood pressure.
- Hemşire tansiyonumu ölçmek için tansiyon aleti kullandı.