تعريف alerts في الإنجليزية التركية القاموس.
- alert
- alârm
Tsunami alarmı iptal edildi.
- The tsunami alert has been canceled.
Onlar şimdiden alarma geçirildi.
- They have already been alerted.
- alert
- ikaz etmek
- alert
- kulağı delik
- alert
- atiklik
- alert
- ayık kalmak
- alert
- apiko
- alert
- alarm durumu
- alert
- bildirmek
- alert
- alarm vermek
- alert
- tetikte olan
- alert
- dikkatli
Benim daha dikkatli olmam gerekiyor.
- I need to be more alert.
Kendimi dikkatli olmaya zorladım.
- I forced myself to stay alert.
- alert
- uyarmak
- alert
- uyanık
Sessiz kalın ve uyanık olun.
- Stay quiet and be alert.
Uyanık kalman gerekiyor.
- You need to stay alert.
- alert
- alarm işareti
- alert
- heyecan sinyali
- alert
- tehlikeye karşı uyarı
- alert
- tetik
Tetikte ol. Tahliye emri herhangi bir zamanda olabilir.
- Be on alert. The evacuation order may occur at any moment.
O tekrar aldatılmak istemiyordu ve her zaman tetikteydi.
- He didn't want to be cheated again, and was always on the alert.
- alert
- {f} uyar
Tsunami uyarısı iptal edildi.
- The tsunami alert was cancelled.
Tom yetkilileri uyardı.
- Tom alerted the authorities.
- alert
- alarma geçmek
- alert
- {i} uyarı
Tsunami uyarısı iptal edildi.
- The tsunami alert was cancelled.
- ALERT
- (Askeri) harekat alanına fırlatma ve taarruz erken uyarısı (attack and launch early reporting to theater)
- administrative alerts
- Yönetimsel Uyarılar
- alert
- be on the alert gözünü açmak
- alert
- {f} gözünü açmak
- alert
- tetikte/uyanık
- alert
- {f} alârma geçirmek
- alert
- hazır olmak
- alert
- tehlike uyarı
- alert
- zeyrek
- alert
- (Askeri) UYARI İKAZI: Olması yakın bir harekat görevini uyaran, bir birlik veya karargah tarafından alınan ikaz. Ayrıca bakınız: "airborne alert; air defense warning conditions; ground alert; warning order"
- alert
- (n) uyarı
- alert
- {i} tehlike işareti
- alert
- uyanık olmak
Her zaman uyanık olmak zorundayız.
- We have to be alert all the time.
- alert
- uyarı uyarı, uyarmak
- alert
- {i} tetikte olma
Tehlikeler için tetikte olmalıyız.
- We must be alert to dangers.
- alert
- alarm işareti the alert "uyanık ol' işareti
- alert
- alertness tetiklik
- alert
- açıkgözIük atiklik
- alert
- {s} atik
- alert
- {s} açıkgöz
- display alerts
- (Bilgisayar) uyarı görüntüle
- printing alerts
- Yazdırma Uyarıları
- send alerts to
- (Bilgisayar) uyarıları alan kişi