التركية - الإنجليزية
تعريف aldanma في التركية الإنجليزية القاموس.
- deception
- deception, being deceived
- fraud
- deceit
- misleading act
- deception, delusion
- skulduggery
- delusion
When I was a kid, I thought that if I died the world would just disappear. What a childish delusion! I just couldn't accept that the world could continue to exist without me.
-Çocukken ,ölürsem dünyanın hemen ortadan kaybolacağını düşündüm.Ne çocukça bir aldanma!Ben sadece dünyanın bensiz devam edip var olacağını kabullenemiyordum.
- dupe
- aldanmak
- fall for
- aldanmak
- duped
- aldanmak
- deceived
- aldanmak
- mistaken
- aldanmak
- wrong
- aldanmak
- taken in
- aldanmak
- taken in by
- aldanmak
- swallow
- aldanmak
- fall for sth
- aldan
- delusion
- aldanmak
- to bloom too early (because of an unseasonably warm spell in winter)
- aldanmak
- to be wrong, be mistaken
- aldanmak
- to be deceived, be duped, be taken in (by)
- aldanmak
- to be deceived, to be duped, to be had; to be wrong, to be mistaken
- görünüşe aldanma/aldanmamalı
- (Atasözü) Don't be deceived by appearances
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف aldanma في التركية التركية القاموس.
- Aldanmak işi
- Aldanmak
- tor
- Aldanmak
- (Osmanlı Dönemi) İCTİNA
- Aldanmak
- kanmak
- aldan
- Rusya'daki Kambriyen sistemini oluşturan kayaşların en altı ve bu kayaçların çökeldiği zaman dilimi
- aldanmak
- Düş kırıklığına uğramak: "Sen benim dediklerime kulak ver, aldanmazsın!"- M. Ş. Esendal
- aldanmak
- Bir hileye, bir yalana kanmak
- aldanmak
- Düş kırıklığına uğramak
- aldanmak
- Havanın birden ısınmasıyla zamansız açan çiçek, soğuk sebebiyle donmak
- aldanmak
- Görünüşe kapılarak yanlış bir yargıya varmak, yanılmak
- aldanmak
- Avunmak, oyalanmak
- aldanmak
- Görünüşe bakarak yanlış bir yargıya varmak, yanılmak: "Hâline, tavrına bakan sana aldanır."- Ö. Seyfettin