alaka

listen to the pronunciation of alaka
التركية - الإنجليزية
interest
bearing
connection
relationship
{i} connection
{i} relationship
respect
relevance

I don't see the relevance. - Ben alakayı görmüyorum.

This has no relevance to my background. - Bunun benim arka planımla alakası yok.

concern
relation
relevancy
liking
affinity
connexion
affection
connection, tie, relationship
interest, concern; connection, relation; attachment, affection
law lien, claim
closeness
interest, concern
romantic inclination (towards someone), romantic feeling (for someone)
attachment
dealings
relevant

Comments must be relevant to the topic. - Yorumlar konuyla alakalı olmalıdır.

From a theoretical point of view, Peterson's argument is directly relevant to our discussion. - Teorik bir bakış açısından, Peterson'un tartışması bizim tartışmayla doğrudan alakalıdır.

liking
affinity
alaka duymak
interested in
alaka duymak
take an interest in
alaka duymak
be interested in
alaka duymak
take an interest
alaka duymak
to be interested in
alaka göstermek
show interest
alaka göstermek
show an interest
alaka göstermek
take an interest
alaka göstermek
take an interest in
alaka göstermek
show an interest in
alaka uyandırmak
arouse interest
alaka duymak
to be interested in, to take an interest (in)
alaka duymak
to be interested (in)
alaka görmek
to receive attention, be an object of concern
alaka göstermek
to show an interest (in), to take an interest (in)
alaka göstermek
to take an interest (in)
alaka uyandırmak
to arouse interest
acil alaka
(Kanun) immediate interest
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Kan pıhtısı. Uyuşuk kan
(Osmanlı Dönemi) Edb: Bir kelimenin hakiki mânâsından mecâzi mânâsına nakledilmesinin sebebidir. (Temiz ahlâklı, güzel huylu kimselere melek denildiği gibi.)
(Osmanlı Dönemi) İlişik, rabıta, merbutiyet
(Osmanlı Dönemi) Gönül bağlama, sevgi, münasebet, taalluk, irtibat, mâlikiyet. Tasarruf. Müdâhale hakkı. Hisse
(Osmanlı Dönemi) asılıp tutunan şey, bebeğin anne karnındaki 40-50'inci günleri arasındaki devreye denir
İlgi

Bir web sitenin gördüğü ilgi onun içeriğine bağlıdır. - Bir web sitenin gördüğü alaka onun muhtevasına bağlıdır.

Konuşmasının içeriği, konu ile ilgili değildir. - Konuşmasının muhtevası, mevzu ile alakalı değildir.

Gönül bağı
(Osmanlı Dönemi) bağlılık, bağ, ilişki
ilgi

Konuşmasının içeriği, konu ile ilgili değildir. - Konuşmasının muhtevası, mevzu ile alakalı değildir.

Bir web sitenin gördüğü ilgi onun içeriğine bağlıdır. - Bir web sitenin gördüğü alaka onun muhtevasına bağlıdır.

(Osmanlı Dönemi) SEBEB
alaka
المفضلات