البحث
ترجمة
ألعاب
برامج
سجل
دخول العضو
العيارات
مفكرة
ما يتعلق بنا
الاتصال
الحساب
دخول العضو
سجل
العيارات
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
alabildiğine
التركية - الإنجليزية
تعريف
alabildiğine
في التركية الإنجليزية القاموس.
wide
with a vengeance
as fast as possible: Arabayı alabildiğine sürmeye başladı. He began to drive as fast as possible
to the utmost; at full speed
in the greatest possible way, to the utmost, to the limit; extremely; excessively, inordinately: alabildiğine güzel extremely beautiful
like sin
all out and out
to the utmost
endlessly; as far as the eye can see: alabildiğine çöl desert, as far as the eye can see. alabildiğine uzaklara uzanan stretching endlessly into the distance
hammer and tongs
vengeance
المصطلحات ذات الصلة
alabildiğine
açılmış
widespread
alabildiğine
koşmak
to run at full speed
alabildiğine
koşmak
go flat out
göz
alabildiğine
as far as the eye can reach
göz
alabildiğine
as far as
the eye can see
göz
alabildiğine
uzanmak
spread
التركية - التركية
تعريف
alabildiğine
في التركية التركية القاموس.
Sınırsız, uçsuz bucaksız bir biçimde
Sınırsız, uçsuz bucaksız bir biçimde: "Bir tarafı alabildiğine deniz, bir tarafı alabildiğine boş çöl."- F. R. Atay
Olanca hızı ile
Aşırı derecede, gereğinden çok
sıvırya
alabildiğine
الواصلة
a·la·bil·di·ği·ne
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
السابق
alabildiğine
bang on time
green sand
harcamamak
sarma oku
splits
gemi reviri
المزيد...
امسح
المفضلات
المزيد...
امسح