I'd like to do shopping on Fifth Avenue in New York.
- New York'ta Fifth Avenue'da alışveriş yapmak istiyorum.
Take your time. We have all afternoon to shop.
- Acele etme. Alışveriş yapmak için bütün öğleden sonramız var.
I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops.
- Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.
I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
- Ne alışveriş yapacak ne de anneme hoşça kal diyecek vaktim vardı.
I have to go shopping; I'll be back in an hour.
- Alışveriş yapmaya gitmeliyim, bir saat içinde döneceğim.
I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops.
- Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.
I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops.
- Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.
She didn't go shopping yesterday, did she?
- Dün alışveriş yapmaya gitmedi, değil mi?
Direct marketing is a means of allowing people to shop from home.
- Doğrudan pazarlama insanların evden alışveriş yapmasını sağlayan bir yoldur.