alışkı

listen to the pronunciation of alışkı
التركية - الإنجليزية
habit, usage
habit, practice, usage
custom

They are not used to our customs yet. - Onlar bizim törelerimize henüz alışkın değil.

usage
use

What time are you used to going to bed? - Ne zaman yatmaya alışkınsın?

I'm used to getting up early. - Erken kalkmaya alışkınım.

second nature
ritual
habit

You must get rid of that bad habit. - O kötü alışkınlıktan kurtulmalısın.

He was in the habit of getting up early. - Erken kalkmaya alışkındı.

التركية - التركية
Yapılmaya alışılmış davranış
alışkı
المفضلات