alçılı

listen to the pronunciation of alçılı
التركية - الإنجليزية
1.(limb) that has been set in a plaster cast
coated or smeared with plaster
plastery
gypsiferous, gypseous
gypseous
alçı
plaster

He saw a small plaster on her left knee. - Sol diz üzerinde küçük bir alçı gördü.

Tom got completely plastered. - Tom tamamen alçılandı.

alçı
cast

On Christmas Day, Tom's right leg was still in a cast. - Noel günü, Tom'un sağ bacağı hâlâ alçılıydı.

I can't use my left hand because of my cast. - Alçımdan dolayı sol elimi kullanamıyorum.

alçı
gypsum

Drywall is made from gypsum. - Alçıpan alçıtaşından yapılır.

alçı
stucco
alçı
plaster cast
alçı
plasterwork
alçı
plaster of Paris
alçı
compo
alçı
plaster, plaster of Paris
alçı
made of gypsum plaster, plaster; made of plaster of Paris, plaster of Paris
alçı
gypsum plaster, plaster (as a powder or a solidified mass); plaster of Paris (as a powder or a solidified mass)
التركية - التركية
İçinde alçı bulunan
Alçı ile sarılmış olan
ALÇI
(Osmanlı Dönemi) Sağlam harç yapmada kullanılan beyaz toz, cibs
Alçı
(Osmanlı Dönemi) SARUC
alçı
Alçı taşının pişirilip toz durumuna getirilmesinden elde edilerek yapılarda, sanatta ve dişçilikte kullanılan madde
alçı
Alçı taşının pişirilip toz durumuna getirilmesinden elde edilen madde
alçılı
المفضلات