He's got lung cancer.
- Onun akciğer kanseri var.
If George doesn't stop smoking, he will run the risk of developing lung cancer.
- Eğer George sigara içmeyi bırakmazsa akciğer kanseri gelişme riskini göze alır.
Tom died from pneumonia.
- Tom akciğer iltihaplanmasından öldü.
Inside the chest, there are the heart and the lungs.
- Göğüs içinde, kalp ve akciğerler vardır.
Inhaling concentrated acetic acid can harm your lungs.
- Konsantre asetik asit solumak akciğerlerinize zarar verebilir.
Inside the chest, there are the heart and the lungs.
- Göğüs içinde, kalp ve akciğerler vardır.
Smoking does damage your lungs.
- Sigara içmek akciğerlerinize zarar verir.